Hayatla Dans ismi hasta olduğum bir bayram sabahı duada, meditasyonda ya da sen ne dersen Yaradanla buluştuğum anda verildi bana. Benim için en özel anlardan biriydi. O anda kalemimden kelimeler, gözlerimden şükür gözyaşları aşağıdaki gibi aktı… Bu çok özel anımda akanları seninle de paylaşmak istedim. Tüm kalbimi, sevgiyle açıyorum; kuldan kula…


Hayatını yaşarsın. Öyle ya da böyle…

Hayatta kalırsın. Hayattan vazgeçersin . Hayatla savaşırsın. Hayatla barışırsın. Hayatla kavga edersin. Hayata küsersin. Hayatı seversin. Hayata yenilmezsin. Hayat mücadelesi verirsin.
Ya da…
Hayatla dans edersin.

Ben hayatla dans etmeyi seçtim. Savaşmıyorum, sevişmiyorum. Sadece dans ediyorum. Hayatın o zamanında hangi müzik çalıyorsa, eşlik ediyorum . Uyumla, bildiğim figürleri sergiliyorum ya da yeni figürler yaratıyorum. Ben dans ettikçe hayatı büyülüyorum. Böylece o da bana uyum sağlıyor. Dans ettikçe gelişiyorum, dönüşüyorum. Müziği mi beğenmedim, artık değiştirebiliyorum.

Şimdi hayatla nasıl dans ettiğimi anlatıyorum. yeni dansçılara ayna oluyorum. Bunu yaparken hayatın en önemli dansçısı NEFES ile çalışıyorum. Nefesle fark ediyor, anlıyor ve yapıyorum.

Bu yolculukta birlikteysek dans eden olacaksın, izleyen değil. Müzik değiştiğinde, bedenin yorulduğunda, ışıklar karardığında yeni figürlerini SEN yaratacaksın. Her durumda dans eden olacaksın. Her duyunla dans edeceksin. Yeni duyularını keşfedeceksin. Günün sonunda, yaşadıklarına, yaptıklarına en çok da kendine gülümseyen olacaksın.

Ben hayatla nasıl dans edileceğini öğrenmen için sana sadece ayna oluyorum. Dansçı aynasız dans etmez!
Şimdi sahne senin…

Advaita.